“`html
Dikmen Hakimevi’nde gerçekleştirilen iftar programında basınla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ramazan ayının, birlik ve dayanışma duygularının güçlendiği bir dönem olduğunun altını çizdi. İftar sonrası basın mensuplarıyla sohbet eden Bakan Tunç, gündemdeki önemli konular arasında yer alan af tartışmalarıyla ilgili hassas değerlendirmelerde bulundu.
GENEL AF BİLGİLERİ
“Bireysel bir düzenleme veya iyileştirme söz konusu değil. Mevzuatımızda sürekli iyileştirmeler yapmaya çalışıyoruz. Örneğin, hasta hükümlülerin cezaevinde hayatlarını kaybetmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu, insan haklarına aykırı bir durumdur. Ancak bunların genel af olarak değerlendirilmesi yanlış. Covid izinleriyle ilgili bazı çalışmalarımız var. ‘Af mı geliyor?’ şeklinde bazı yorumlar oldu ama bu tamamen Covid izni ile alakalı. 2020’de Covid iznine tabi olan açık cezaevindekiler, denetimli serbestlikten faydalanarak tahliye edilmişti. Covid devam ettiği sürece bu süre 31 Temmuz 2023’e kadar uzatıldı. Bu tarihten sonra koşullu salıverilmesine 5 yıl kalanların Covid iznini kullanmaya devam edecek, 5 yıldan fazla kalanlar ise cezaevine geri dönecek. Bu düzenlemelerden yaklaşık 100 bin kişi yararlandı. Kapalı cezaevindekiler de 3 yıl önceden açık cezaevine geçiş yaptılar. Bu uygulama, 31 Temmuz 2023 itibariyle cezası kesinleşmiş olanları kapsadı.
AFTAN İLGİLİ YENİ DEĞERLENDİRMELER
Ancak, 31 Temmuz 2023’te cezaevinde olmayan, ama öncesinde suç işlemiş ve cezası kesinleşmemiş bireylerin, yargılamadaki gecikmeler nedeniyle bu düzenlemeden faydalanamaması sorunlu. Bu nedenle talepler doğrultusunda yeni bir düzenleme yapılabilir. Ancak buradan bir af çıkacağına dair değerlendirme yapmak doğru değil; şu an gündemde af konusu yok.
UMUT HAKKI ÜZERİNE TARTIŞMALAR
Umut Hakkı, mevzuatımızda yer alan bir konu değil. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanların koşullu salıverme bekleme süresi 30 yıl, normal müebbet hapis cezası alanların ise 24 yıldır. Bu süreler dolduğunda, eğer cezaevinde iyi hal gösteriyorlarsa tahliye olurlar. Ancak birden fazla ağırlaştırılmış müebbet cezası alanlar için durum farklı. Ölüm cezası olanlar ise koşullu salıverilme imkanına sahip değildir. Şu anda odaklandığımız konu, terörün sona ermesi ve silahların bırakılmasıdır.
Herhangi bir şart veya koşullu salıverme talebi söz konusu değil. Burada bir terör örgütü liderinin örgütüne bir çağrısı var. Devlet, muhatap değil; muhatap örgüt. Ne yapılacak, bunu göreceğiz. Eğer değerlendirilirse, terör sona ermiş olur. Değerlendirilmezse, mücadele sürecektir. Diğer konularla ilgili ise şu an için bir çalışma bulunmamaktadır.
İMRALI’DA TECRİT İDDİALARI
İmralı’da bir tecrit durumu söz konusu değil. Geçmişte tecrit olduğu ve sağlık durumunun kötüleştiği iddiaları ispatlanmamıştır. Orada başka hükümlüler de mevcuttur. Sağlık koşulları ve diğer şartlar, mevzuatımıza uygun şekilde yürütülmektedir.
ÖCALAN’LA GÖRÜNTÜLÜ İLETİŞİM İMKANI VAR MI?
Ceza İnfaz Mevzuatımız, hükümlülerin dış dünyayla iletişimini belirli kurallar çerçevesinde düzenlemektedir. Mektup yazabilir, telefonla görüşebilirler; ancak görüntülü bağlantı mümkün değildir. Henüz böyle bir talep yok, talep gelirse değerlendirme yapılacaktır. Ayrıca, Nevruz için gönderilecek bir mektubun, çağrının ruhuna uygun olması gerektiğini düşünüyoruz.
4/4 MÜKERRİR SUÇLULARLA İLGİLİ DÜZENLEMELER
Bu konu, cezaevlerinde tekrar eden basit suç işleyenlerin koşullu salıverme hakkıyla ilgilidir. Ceza infaz mevzuatına göre, terör, cinsel suçlar ve uyuşturucu suçları haricindeki basit suçlardan hüküm giyenler, cezasının yarısını infaz sırasında geçiriyorlarsa koşullu salıverme düzenlemesinden faydalanabilir. Ancak mükerrir durumda olanlar, cezasının tamamını çekmekte ve dışarı çıkma beklentisiyle ilgili çeşitli taleplerde bulunmaktadır.
EKREM İMAMOĞLU’NUN AÇIKLAMALARI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Cumhurbaşkanımıza yönelik ifadeleri son derece uygunsuzdur. Bu tür açıklamalar, CHP ve kendisi için bile olumsuz olur. Yargılandığı konular belli. Bir yargı mensubuna yönelik bu tür tehditkar ifadeler, toplumda hoş karşılanmaz. İtiraz mekanizmaları ve savunma hakları mevcuttur; ancak mağduriyet algısı oluşturmak ve yargıyı hedef almak kabul edilemez.
ADALET HİZMET SINIFININ KURULMASI
Adalet hizmetlerinin hızlandırılması amacıyla çalışmalarımız devam ediyor. Adalet hizmetleri sınıfının kurulması gerektiğini düşünüyoruz. İnfaz koruma memurları da güvenlik hizmetleri sınıfına geçmek istiyorlar. Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde bu konuyu hedef olarak belirledik ve gerekli yasal düzenlemeleri yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde hayata geçireceğiz.
YARGININ İŞ YÜKÜ
Yargı ile ilgili en önem verdiğimiz konu, bazı dava türlerinde gecikmelerin önlenmesi. Özellikle istinaf mahkemelerinde yoğun bir iş yükü var. Yıl içinde yaklaşık 3 bin yeni mahkeme açtık ve istinafta yeni daire sayısını artırdık. Geçtiğimiz yıl yargı teşkilatımız 13.9 milyon karar verdi. Ancak devredilen dosya sayımız 11 milyon. Hakim sayımızı 25 bine çıkararak daha güçlü bir sistem oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu çalışmalar, kaliteyi artırma ve yargıyı hızlandırma amacı taşımaktadır.
“`
