“`html
ABD’nin Suriye’deki Askeri Varlığı ve Bölgedeki Gelişmeler
ABD, Suriye’den asker çekme planını askıya alırken, Irak’tan çekilen silahlı güçlerin Irak Kürdistan Bölgesi ile Kuzeydoğu Suriye’ye yerleşmeye başladığı bildirilmektedir. Suriye’de ABD asker sayısının artmasıyla birlikte, merkezi hükümetin ordusuna bağlı güçlerle Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında Tişrin barajı çevresinde çatışmalar yaşanmaktadır. Halep’teki Kürt bölgeleri olan Eşrefiye ve Şeyh Maksut’a yerleşen ordu güçleri, bu bölgelere ulaşan bazı yolları kapatmıştır.
Geçtiğimiz yıl Irak’taki asker sayısını kademeli olarak azaltacağını duyuran ABD, bu planı somut adımlarla hayata geçirmeye başladı. Ancak, Suriye’deki paralel çekilme süreci aylar öncesinde durdurulmuştur. Al-Monitor’un aktardığına göre, ABD’nin istihbarat raporları, Aralık 2024’te Beşar Esad rejimini deviren ve eski Heyet Tahrir el-Şam lideri Ahmed Şara tarafından yönetilen yeni hükümetin son derece kırılgan olduğunu ortaya koymaktadır. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, mayıs ayında Kongre’de yaptığı konuşmada, Washington’un desteği olmadan Şara liderliğindeki İslamcı koalisyonun “haftalar içinde çökeceğini” ifade etmiştir.
Irak’tan Çekilme, Suriye’de Güçlenme
ABD, Irak’taki IŞİD karşıtı operasyonların büyük bir kısmını durdururken, güvenliği merkezi ordu güçlerine devretmiştir. Çekilme süreci hızla devam ederken, Suriye’deki çekilme planı ise kaygılar nedeniyle sekteye uğramıştır. Al-Monitor’a konuşan iki ABD’li yetkili, Washington’daki istihbarat değerlendirmelerinin, eski HTŞ lideri Ahmed el-Şara’nın önderlik ettiği hükümetin zayıf yapısının çekilmeyi erteleyen ana faktör olduğunu ortaya koyduğunu bildirmiştir.
“Destek Olmazsa Haftalar İçinde Çöker”
Marco Rubio, mayıs ayında Senato’da yaptığı açıklamada, ABD desteği olmadan Şara liderliğindeki koalisyonun “haftalar içinde çökebileceğini” ve bunun yeni bir iç savaşın fitilini ateşleyebileceğini vurgulamıştır. Yine, üst düzey bir ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi, son dört aydır statükoyu koruduklarını belirterek çekilme planının durduğunu doğrulamıştır.
Yeni Yönetim Altında Artan Şiddet
Aralık 2024’te Beşar Esad rejimini deviren Sünni İslamcı milisler, iktidara geldikten sonra iki büyük mezhep çatışmasına karışmıştır. Bu çatışmalar, Alevi çoğunluğun yaşadığı Lazkiye ve Dürzi nüfusun yoğun olduğu Süveyda’da patlak vermiştir. İnfazlar ve toplu katliam iddiaları, azınlık topluluklar arasında büyük kaygı yaratmaktadır. Pentagon raporları, Şara’nın güçlerinin “şimdilik” Şam dışındaki bölgelerde kontrol sağladığını ancak karmaşık ve azınlık bölgelerinde düzeni sağlamaktan uzak olduğunu ortaya koymaktadır.
ABD’nin Güvenlik Kaygıları
ABD yetkilileri, mezhep çatışmalarının diğer bölgelere sıçramasından ve komşu ülkelerde istikrarsızlığa yol açmasından endişe duyuyor. IŞİD’in Suriye’de halen ciddi bir tehdit olduğu belirtiliyor. Bir ABD’li savunma yetkilisi, “Yeni hükümetin zayıflığı belirgin. Hükümetin nasıl şekilleneceği ve güvenlik yapısının nasıl olacağı konusunda herhangi bir adım atmayacağız” ifadelerini kullanmıştır.
IŞİD Tehdidi Devam Ediyor
Yetkili, Suriye’deki asker sayısını açıklamaktan kaçınsa da, sayının 2000’in altında olduğunu ve 2019’daki 900 asker seviyesinin üzerinde bulunduğunu belirtti. Suriye’de hâlâ yaklaşık 9 bin IŞİD mensubunun ve 21 binden fazla aile üyesinin çeşitli kamplarda tutulduğu kaydedilmiştir. ABD’li komutanlar, özellikle Hol ve Roj kamplarının “yeni nesil IŞİD militanları için kuluçka merkezi” olduğunu vurgulamaktadır.
Irak 17 Bin Vatandaşını Geri Aldı
ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, BM Genel Kurulu oturumları sırasında Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile görüşerek, ülkelerin vatandaşlarını bu kamplardan daha hızlı geri almaları gerektiğini belirtti. Irak, bugüne kadar yaklaşık 17 bin vatandaşını geri almıştır. Bu rakamın içinde yalnızca 2025’in başından itibaren 9 bin kişi bulunmaktadır. Iraklılar, Suriyelilerden sonra bu kamplarda tutulan en büyük grubu temsil etmektedir. Iraklı yetkililer, geri alınmayan IŞİD mensupları için uluslararası bir mahkeme kurulmasını önermektedir. Ancak benzer çağrılar daha önce Suriye’nin kuzeydoğusundaki özerk yönetim tarafından yapılmış, fakat uluslararası destek bulamamıştır.
Tişrin’de Çatışmalar, Halep’te Kuşatma
Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Şam’a bağlı güçlerin Tişrin Barajı ve çevresinde yoğun saldırılar düzenlediğini bildirmiştir. SDG Medya Merkezi’ne göre, hükümet yanlısı silahlı gruplar, ağır silahlarla barajı hedef almıştır. Yapılan saldırılar sonucunda sivil yaşamın büyük tehlikeye girdiği ve bu durumun büyük bir felakete yol açabileceği uyarısı yapılmıştır. SDG, bu saldırıların ateşkes anlaşmalarını ihlal ettiğini ve Şam hükümetini bu konuda sorumlu tuttuğunu belirtmiştir.
Suriyeli insan hakları gözlemcilerinin raporlarına göre, baraj çevresinde hükümete bağlı güçlerin SDG noktalarına sızma girişimi çatışmalara neden olurken, SDG’nin karşılık vermesi sonrasında silahlı gruplar geri çekilmiştir. Türkiye destekli grupların, Tişrin Barajı çevresindeki yerleşim bölgelerini hedef alan bombardımanları ve topçu atışları sonucunda yalnızca maddi hasar meydana gelmiştir. Konuyla ilgili olarak Şam yönetiminden henüz bir açıklama yapılmamıştır, ancak Şam’a yakın medya kaynakları, SDG’nin Halep’in doğusundaki Tişrin Barajı çevresinde Suriye Arap Ordusu’nun pozisyonlarını hedef aldığını duyurmuştur.
Halep, Suriye’nin başkenti Şam’dan sonra ülkenin ikinci büyük kenti olarak dikkat çekmekte ve burada Kürt nüfusun yaşadığı Eşrefiye ile Şeyh Maksut mahalleleri çevresine orduya bağlı silahlı grupların konuşlanması gerilimi artırmıştır. Erbil merkezli Rûdaw TV’ye konuşan Halep Eşrefiye ve Şeyh Maksut Mahalleleri Meclisi Eş Başkanı Nûrî Şêxo, söz konusu silahlı grupların Halep’in Kürt bölgelerinde 30 askeri nokta kurduğunu dile getirmiştir. Şêxo, bu grupların gerginlik yaratmak ve savaş çıkarmak amacı güttüğünü ifade etmiştir.
“Kuzeydoğu Suriye Yolu Kapatıldı”
Halep ile Kuzeydoğu Suriye (Rojava) arasındaki yolun bir haftadır ulaşıma kapalı olduğu ve ulaşım sürelerinin 4 saatten 10 saate çıktığı belirtilmektedir. Şêxo, Deyr Hafir yolunun tamamen kapalı olduğunu ve bir haftadır araç ya da insanların giriş çıkış yapmadığını vurgulayarak, “Cezîre bölgesine ulaşım çok zorlaştı. Eskiden 4 saat süren Cezîre yolculuğu şimdi 8 ila 10 saate çıkıyor. Bu grupların eylemleri, mart ve nisan aylarındaki anlaşmalara tamamen aykırıdır” şeklinde konuşmuştur.
“`