OpenAI, yeni video oluşturma aracı Sora’da kullanılan tarihi şahsiyetlerin görüntü hakları ve etik temsil konularında önemli bir adım attı. Şirket, efsanevi insan hakları lideri Dr. Martin Luther King Jr.’ın görselinin saygısızca veya uygunsuz bir şekilde kullanılmasını önlemek amacıyla, Dr. King’i tasvir eden tüm Sora üretimlerini askıya aldığını duyurdu. Bu karar, doğrudan Dr. King’in ailesini temsil eden vakfın talebi üzerine alındı.
OpenAI, bu gelişmeyi sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir açıklamayla doğruladı. Açıklamada “Martin Luther King, Jr Inc. (King, Inc.) Vakfı ile yapılan görüşmeler sonucunda, bazı kullanıcıların Dr. King’in görselini saygısız biçimde oluşturduğu tespit edildi. Bu durum karşısında vakfın talebi üzerine, tarihi figürler için güvenlik önlemlerini güçlendirmek amacıyla Dr. King’i tasvir eden tüm nesilleri geçici olarak durdurduk” deniliyor.
Bu hamle, yapay zeka araçlarının sunduğu sınırsız yaratıcılık ile kamusal figürlerin miras haklarının korunması arasında hassas bir denge kurma çabasını bir kez daha karşımıza çıkartıyor. OpenAI, tarihi şahsiyetlerin tasvir edilmesinde ifade özgürlüğünün önemli bir yer tuttuğunu kabul etmekle birlikte, kamuya mal olmuş kişilerin ve ailelerinin, kendi görsellerinin nasıl kullanılacağı konusunda nihai kontrole sahip olması gerektiği inancını benimsediğini belirtti. Bu doğrultuda, yetkili temsilciler veya miras sahipleri, görsellerinin Sora’da kullanılmamasını talep edebilecek.
Dr. Bernice King’in mirası koruma çabaları
Dr. King’in kızı Dr. Bernice A. King, babasının mirasının çarpıtılmaktan ve ticarileşmekten korunmasının hayati önem taşıdığını daha önce de dile getirmişti. OpenAI, girişimci John Hope Bryant ve Yapay Zeka Etik Konseyi üyeleriyle birlikte, tarihi figürlerin temsilinde daha saygılı uygulamalar geliştirmek amacıyla doğrudan müzakereler yürüttüğünü açıkladı ve bu yapıcı diyalog için kendilerine teşekkür etti.
Bu gelişme, Sora, Google Veo ve Meta gibi üretken yapay zeka araçlarının gerçekçi dijital medya yaratma biçimini dönüştürmesiyle birlikte ortaya çıkan etik endişeleri somutlaştırıyor. Deepfake’ler, görüntü hakları ve önemli kişilerin rızası gibi konuların, bu teknolojilerin hızına paralel olarak hukuki ve etik sınırları zorladığı bir gerçek.
