Fildişi Sahili’nin eski first lady’si 76 yaşındaki Simone Gbagbo, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından bir dönem “insanlığa karşı suç” iddiasıyla aranmıştı ancak cumartesi günü yapılacak seçimlerde devlet başkanlığı için yarışıyor.
Ülkede “Demir Leydi” olarak bilinen Gbagbo, dördüncü dönem için aday olan Alassane Ouattara’ya karşı yarışacak en tanınmış isim olarak ön plana çıkıyor.
Simone Gbagbo, eşi Laurent Gbagbo’nun iktidarı döneminde 2000’li yıllarda ülke siyasetinde etkili bir figürdü.
2010 seçimlerinde çıkan çatışmalarda yaklaşık 3 bin kişi hayatını kaybederken, çift 2011’de Abidjan’daki konutlarında birlikte tutuklandı.
2015’te “devlete karşı suç” gerekçesiyle 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Simone Gbagbo, 2018’de genel affın ardından serbest kaldı.
Simone Gbagbo, kendi siyasi partisi olan “Yetenekli Nesiller Hareketi”ni (MGC) kurarak sosyal demokrat bir çizgiyi benimseyerek partisini tanımlıyor.
“DEMİR LEYDİ” YENİDEN İDDİALI
Gbagbo’nun seçimleri kazanmasının zor olabileceğini belirten tarihçi ve siyaset analisti Arthur Banga, Simone Gbagbo’nun geleceğe yatırım yaptığını düşünüyor.
Simone Gbagbo, siyasi kariyerine 1970’lerde sendika hareketi içinde başladı ve eşi Laurent Gbagbo ile birlikte Fildişi Halk Cephesi’ni (FPI) kurdu.
ULUSAL UZLAŞMA VE EKONOMİK BAĞIMSIZLIK VAATLERİ
Gbagbo’nun seçim kampanyasının merkezinde, ulusal uzlaşmayı sağlayacak bir plan bulunuyor.
Plan, siyasi ve askeri tutuklular için genel af yasası çıkarılmasını ve sürgündekilerin ülkeye geri dönüşünü öngörüyor.
Ayrıca Fildişi Sahili’nin ekonomik egemenliğini yeniden kazanmak adına yeni bir para birimine geçmesi gerektiğini savunuyor.
Simone Gbagbo, Sahel Ülkeleri İttifakı (AES) üyeleri ile dayanışma içinde olunması gerektiğini belirtiyor.
Gbagbo’nun kampanyası, eşi Laurent Gbagbo’nun yakın müttefiki Charles Blé Goudé’den de destek alıyor.
Banga’ya göre, “Simone Gbagbo, kararlı ve pragmatik bir siyasetçi olduğunu kanıtlıyor ve gelecekte güçlü bir konuma sahip olabilir.”
